Eski dönemlerde sınıf kültürü iki ya da üç öğrencinin aynı sırayı paylaştığı, öğretmenlerin bir basamak yüksekteki masalarında veya kara tahtanın önünde ders anlattığı mekanlardı. Ancak artık o sıralar yerini tek kişilik çalışma masalarına ve sandalyelere bıraktı. Günümüzde öğrenciler interaktif bir biçimde birlikte öğreniyor, gruplar halinde çalışıyor ve öğretmenler ile etkileşim halinde ders işliyor.
Küçük yaştaki bireylere eğitim verilen kurumlarda da, yetişkin yaştaki kişilere eğitim verilen kurumlarda da mekanın iç ve dış tasarımı her zaman büyük önem taşımaktadır. Kişilerin mekan içerisindeki konsantrasyonunu arttırıcı özelliğe sahip olan mobilyalar seçici bir yaklaşım ile belirlenmelidir ve buna göre mekanın tasarımı tamamlanmalıdır. Verilen eğitim kalitesinin artmasının ilk yolu da bu tür eşyaların seçimine dikkat edilmesinden geçer.
Yüksek disiplin ile eğitim veren kurumlar genel olarak daha sade ve dikkat dağıtmayan renklerdeki okul mobilyalarını tercih etmektedirler. Bu sayede eğitim alan kişiler derslerden en yüksek verimi almaktadır ve konsantreyi etkileyen olumsuz bir etken bulunmamaktadır. Okullara yeni kayıt yaptıran öğrenci velileri de genel olarak eğitim alınacak yerin tasarımına dikkat etmektedir. Bu denli önemli olan bir faktör için de tüm eğitimciler bu noktaya özen göstermekte ve eğitim şekline göre dizayn yapmaktadırlar.
Sınıfların artık tek bir işlevi yoktur. Günümüzdeki modern öğrenim düzeni bir grup ile ya da bireysel olarak öğrenmenin farklılaştırılması noktasında çeşitlendirilmiş bir yapıya sahiptir. Sınıf ya da sıra kısa sürede değiştirilebilmeli ve her seferinde sandalyeleri dizerek geniş bir çemberden küçük gruplara bölünebilen, öğretmen odaklı dersten konsantre sessiz çalışmaya kadar her düzene uygun olmalıdır. Bu amaçla böyle bir öğrenme ortamı fonksiyonel ve yönetimi kolay ofis mobilyaları ve ofis sandalyeleriyle esnek bir şekilde düzenlenebilir.
Eğitim kavramı artık sadece sınıf ile de sınırlı değildir. Okullarda fiziksel alanların, öğrencilerin aktif öğrenmeden tam olarak yararlanmaları için birlikte öğrenmeyi, yaratmayı ve tartışmayı desteklemesi beklenmektedir. Öğrenciler ders dışında da grup çalışması yapabilecekleri alanlara ihtiyaç duymaktadırlar. Dolayısıyla öğrenme, okulun her yerinde olabilmektedir. Artık okul koridorları, teneffüslerde öğrencilerin sadece koşuşturacağı bir alan olmaktan çıkıyor. Bu elbette belirli bir yaş grubunun üzeri için geçerli diyebiliriz. Öğrencilerin birlikte vakit geçirerek öğrenmeyi sürdürecekleri alanlar haline gelen salonlar veya koridorlarda konforlu oturma grupları, grup çalışmasına olanak tanıyacak ofis mobilyaları veya puflar yer alıyor.
Okul genelindeki tüm mobilyalarının ergonomik olması, sandalye ve masaların, neredeyse bütün gününü okulda geçiren öğrencilerin vücut ölçülerine göre uyarlanabilir olması çok önemlidir. Sınıf mobilyalarında temel ergonomik gereksinimin bir parçası olarak, yüksekliği ayarlanabilir çalışma masaları ve çalışma sandalyeleri öğrencilerde postür bozukluklarının önüne geçmektedir. Tüm eğitim kurumlarının bu güncellemelerden haberdar olması ve kurumlarını daha kullanışlı hale getirmeleri artık neredeyse bir zorunluluk haline gelmiştir.
